Gelin birlik olalım, yarın çok geç olmadan Gelin dirlik bulalım, vazgeçin öç almadan Nefreti yok edelim, gel sende katıl bize İntikam eşkıyası, sevgiyle gelir dize Yedi düvel elinden, kim kurtardı bu yurdu Mehmetçik değil miydi, Laz’ı, Çerkez’i, Kürd’ü Hangimizin ecdadı, feda olmadı yurda Hangi bahçeden bir gül, solmadı bu uğurda Asırlardır dinmedi, bir bölücü ninnisi Aynı dinden değil mi? Alevi’ si, Sünni’ si Bin kere lanet olsun, Yezit denen deliye Muhabbetle bağlıyız, Muhammed’e Ali’ye Geçin o sınıfları, geçin kardeşim geçin Barışta buluşalım, mutlu Türkiye için Düşman sevindirmenin, ne alemi var şimdi Milletçe kenetlenip, sarılmamız kâr şimdi 2013 yılı Kral Tv müzik ödüllerindeki konuşmasıyla uzun süre gündemde kalan Orhan Gencebay; ses sanatçısı, söz yazarı ve yapımcı kimliğinin yanında ülke meselelerine bakış açısı ve bu konulardaki mesajlarıyla da sanatçı duyarlılığının en güzel örneklerinden biri olmuştur her zaman. Barış ve Kardeşlik Projesi kapsamında Çözüm Süreci’nde Akil İnsanlar Heyeti Marmara Bölgesi Gurubu üyesi olarak görev yapan ve bazı sanat çevrelerinin olumsuz ve haksız eleştirilerine rağmen "Türkiye’nin barış ve mutluluğu için ne lazımsa yapmaya hazırım.Kendi içimizde barış ve mutluluğumuzu pekiştirirsek, dünyaya da bunları ihraç edebiliriz." diyerek bu konulardaki ciddiyet ve hassasiyetini göstermiş bir sanatçıdır.Yine 70’ li yıllarda ülkedeki anarşi ortamına tepki olarak bestelediği " Batsın bu Dünya " şarkısıyla ; Her yer karanlık,nerde insanlık Kula kulluk edene yazıklar olsun Batsın bu dünya,bitsin bu rüya... diyerek anarşi ortamına karşı duruşunu net ve duygusal bir şekilde ortaya koymuştur. Hergün onlarca gencimizin karanlık odaklarca sağcı- solcu ayrımı yapılarak anarşi ortamına kurban edilmesine, aslında tüm milletimizin acısını ve tepkisini dillendirmiş ve milletle kurduğu bu gönül bağı sonucunda Orhan Baba olarak da tüm halkımızın gönlünde yer edinmiştir.İşte milletin kazanımlarına yönelik sanatçı duyarlılığı olacaksa bu şekilde olmalıdır.Yakan ,yıkan ,güvenlik güçlerine ve kamuya zarar veren bir anlayışa destek vermek sanatçı duyarlılığı ile ve sanatın maddi ve ruhsal yapıcılığı ile bağdaşmaz diye düşünüyorum.Sanatçılar için muhalif sanatçı kimliği de muhakkak olacaktır ancak bu muhaliflik sanatın incelikleri içerisinde çok güzel ve sanata yakışacak şekilde halka sunulabilir... Son olarak Orhan Baba Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili ulusal bir gazeteye "Başbakan bütün konularla başa çıkabilecek bir bilgi birikimi ve kapasiteye sahip.Bence Cumhurbaşkanlığı Erdoğan’ın hakkıdır." diye beyanat vermiş.Ben de katılıyorum güzel söylemiş,sanatçı duyarlılığını göstermiş. Erdoğan Cumhurbaşkan’ ı olamaz diyenlere, aday olmamalı diyenlere, ülkede olan her olumsuzluğu Erdoğan üzerinden muhasebe etmek isteyenlere, Eski Türkiye özlemi çekenlere, derin yapılardan talimat almaktan başka ortak hiç bir yanları olmadan bir ortak çatı ve çatı aday arayışı içinde olanlara duyurulur...