Ak Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı vesilesi ile Şanlıurfa’ ya gelen Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun düzenlemiş olduğu basın toplantısında ilimiz sivil toplum örgütlerinin yeterli düzeyde temsil edilmemiş olması benim de dikkatimi çekmişti. Diyarbakır’ dan bazı STK temsilcilerinin bile gözümüze daha fazla çarptığı bu toplantıda bu durumu çözüm sürecinin gündemdeki önceliğine ve önemine bağlayabiliriz ancak Şanlıurfa’ nın bu kadar yetersiz temsil edilmesini neye bağlamak lazım?
Program sonrası Askon Şanlıurfa Şube Başkanı Orhan Şahin’ in konuyla igili eleştiri ve açıklamaları haklı sebeplere dayanıyordu elbette ve konuyla ilgili yapılan haklı ve tek açıklama idi . Bir gün öncesinde Ticaret ve Sanayi Odası’ nda Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’nin katıldığı Ekonomi Zirvesi programı yapılmıştı. Program ve sunumlar hakikaten çok güzeldi. Programın sonunda Bakan Zeybekçi’nin aldığı sorular ve sorulara tek tek ayrıntılarıyla cevap vermesi aslında Ak Parti’ nin esas vizyonunu yansıtıyordu bence. Soruları tek tek titizlikle cevaplaması, sorunları olan yatırımcıları kendisiyle gelen ilgili üst düzey yetkililere aktarması ve takibi ile ilgili talimatlar vermesi velhasılı cevapsız hiç bir şey bırakmadan halkla buluşuyor olması bence çok önemliydi. Sayın Bakan üç günlük programı çerçevesinde İstanbul’ da bir açılışa katılacağını, bir Avrupa ülkesine seyahat edeceğini ve sonrasında da bir Rusya seyahati yapacağını söylüyor Rusya’ daki görüşmeler çerçevesinde de bir gün sonrasına denk gelen Rusya Devlet Başkanı Putin’in Türkiye programına ise mutabık kalınan ticari antlaşmaların ve belgelerin hazırlanması gerektiğini söylüyordu yani üç gün boyunca her gün bir ülkede olacaktı ve bir gün sonrasına da bir sürü belge ve antlaşmanın hazırlanmasını yetiştireceklerdi ama herkesi sonuna kadar dinlemeyi, sorularını eksiksiz cevaplamayı tercih etti ve programı da çok güzel bitirdi sağolsun. Sanki vatandaşa " Bütün bu yoğunluğuma rağmen ben sizin için buradayım, siz olmazsanız benim de olmamın bir anlamı yok" diyor gibiydi ...
Bu iki olayı karşılaştırınca acaba yerel siyasilerimiz bakan veya üst düzey siyasilerden daha mı fazla çalışıyorlar, hiç mi zamanları yok bazı eksikleri görmeye diye düşünmeden edemiyor insan. Ama biz Urfa olarak bu tip olaylara alışkınız tabii... Milletvekili aday adaylığı sırasında elim bir kaza sonucu doktor oğlu ölen aday adayının taziyesi önünden geçmekte olan bir Bakan’ımızın konu ile ilgili bilgilendirilip beş dakika da olsa taziyeye indirilmediğini de gördük, çok sayıda aday adayı olan bir belediye için parti genel merkezinin başka bir isimde mutabık kalması sonucunda ki bu doğaldır şartlar öyle gerektirmiş olabilir; ilgili teşkilat görevlileri tarafından hiç bir aday adayına nezaketen de olsa birlik beraberlik adına bir telefon açılmadığını da... Biz de bu davanın bir takipçisi olarak diyoruz ki şahıslarla işimiz olmaz ama davamız ve insanımız için bu bakış açısı bir eleştiriye tabii olabilmelidir...
Partilerin yerel temsilcileri halkla parti felsefesini buluşturabilen kişiler olmalıdır. Yani parti merkezinin fikirlerini ,felsefesini hatta duygularını halka iletebilmeli ; halktan gelen istek ve şikayetleri ise parti merkezine yansıtabilmelidir. Yani biyoloji ilmine göre halkla parti merkezi arasında seçici, geçirgen bir zar gibi olmalı; bu iki yapı arasında yine biyoloji ilmi tabiri ile yaşamsal ihtiyacları olan besin ve mineral madde geçişini rahatlıkla sağlayabilecek " Osmoz " dediğimiz olayı gerçekleştirebilecek geçirgenliğe sahip olmalıdır. Yok bunun aksi olur şayet yerel temsilciler bu iki yapı arasında geçirgenliği olmayan bir bent, bir engel gibi dururlarsa her iki tarafta da oluşabilecek basınç sonucu ya doku harabiyetine ya da yine biyoloji tabiri ile " Ters Osmoz" dediğimiz olaya sebep olabilirler ki bu da her iki taraf için de besin ve minarel madde yıkımı, besin eksikliği ve beslenme bozukluğu demektir.
Genel Merkez ve en yetkili ağızlar tarafından bundan sonra "El öpen devlet" olacak diyecek kadar mütevazi, davaya bağlılıkta davaya irtifa kaybettiren "Utansın" diyecek kadar hassas olanların yerel temsilcileri de en az bu duyarlılıkta olmaya çalışmalıdır...Son olarak yine felsefeyle bitirelim;
" Kimin doğru olduğunu tartışmayın, neyin doğru olduğuna karar verin."
Konfüçyus