Ülke gündemi gittikçe daha zor kararlara, daha zor gündemlere, daha zor tercihlere doğru her gün daha sıkıntıya girerken Cumhurbaşkanımızın sık sık dile getirdiği yalnızlığını pek çok durumda daha iyi müşahede ediyoruz.
Kuzey Irak’ taki referandum nedeniyle sınırlarımıza yeniden bir savaş senaryosu dayatılırken ancak kaçınılmazsa yapılabilecek böyle bir müdaheleye basının büyük bir bölümü ülkeyi ciddi anlamda nasıl sıkıntılara sokabileceğini düşünmeden tetikleyici şekilde geniş yer veriyor, çanak tutuyor maalesef. Bu arada özellikle sosyal medya ve diğer tüm medyada her şey bir ayrışma sebebi yapılmak isteniyor farkındaysanız. Yazar Kadri Gürsel’ in serbest bırakılmasında hanımını öpmesinden bile medet uman bir ayrıştırma isteğinden bahsediyorum. Her mesele ülkede bir ayrışma, bir tartışma meselesi yapılmaya çalışılıyor. Tekme atan adamdan şortlu kıza giden bir ayrım, yumruk atan adamdan başörtülü bayana en son Meltem Cumbul’un elini havada bıraktığı yönetmen Semih Kaplanoğlu’ na varana kadar bir ayrışma ve ayrıştırma merakı. Çağdaş laik, dindar çağdışı ayrımı ve bunun siyasi yansımaları sürekli gündemde tutulmaya çalışılıyor. Özellikle sanat çevrelerinde ve sosyal medyada entellektüel geçinen çevrelerde çok yer buluyor bu tartışmalar. Aslında biraz da tuzu kuruların daha çok ekmek derdinde olanları etkileyecek mevzularda ahkam kesmesi de diyebiliriz bu konulara. Anadolu’ da ise tartışma daha çok ekonomi, geçim derdi, ülke huzuru ve güvenliği üzerine. Anadolu insanı her zamanki gibi her konuda daha sakin, olumlu, yapıcı ve fedakar. Aslında ülkemiz ve bölge için en çok ihtiyaç duyulan şey de bu zaten bence; duyguları birleştirebilmek, müştereklerde buluşabilmek…. 15 Temmuz’daki gibi, biraz daha geçmişe baktığımızda Kurtuluş Mücadelesi’ ndeki gibi ortak bir istikbalin sosyal zemininde buluşabilmek, tüm farklılığımızla beraber benim ülkem, bizim ülkemiz, bizim geleceğimiz diyebileceğimiz bir sosyal birliktelik zemininde ortak istiklalimize sahip çıkabilmek. Bölgede ise ihtiyaç duyulan şey konuşma kültürü ve bölgenin huzuru için müşterek menfaatlerde buluşabilmek.
Bu arada iktidarı destekleyen sosyal taban zaten uzun zamandır Ak Parti teşkilatlarındaki metal yorgunluğu adı verilen eskiyen ve yorulan yüzlerin değişmesi anlamında yenilenme hareketi ve buna teşkilat ve belediyelerdeki çıkar ilişkileri, yolsuzluk, menfaat devşirenler, parti felsefesine ters hareketlerde bulunanlarla mücadele de eklenince; istifası istenenler, istenecekler, görevden alınanlar derken ciddi anlamda zedelenmiş durumda. Bu arada hükümet kanadından da bu zedelenmeye katkı sunacak şekilde sehven de olsa yapılan hatalar, %40’ lık MTV artışı, TEOG sınavının kaldırılmasından öte kaldırılış şekli ve zamanı gibi eleştiri alan konular da bu işin tuzu biberi oluyor. FETÖ soruşturmaları nedeni ile açığa almalar, görevden almalar, tutuklamalar sebebi ile bu sosyal tabandan uzaklaşan bir kesimi de buna eklemek lazım…
Ana eksenlerde özellikle enerji, savunma, milli birliğin ve devlet sınırlarının korunması gibi can alıcı konularda ülke yönetiminde doğru ve kararlı adımlar atılırken detaylardaki hataları düzeltmek adına ülkemiz ve tüm ümmet için samimiyetine inandığımız, gayretine şahit olduğumuz Sayın Cumhurbaşkanı’nın gördüğümüz kadarıyla arkasında gerçekten samimi bir şekilde duran sağduyulu bir millet var. Bu milleti incitecek, bu milleti bu siyasi hareketten uzaklaştıracak hareket, karar ve söylemleri kim olursa olsun kimden olursa olsun uyarmak devletini, milletini seven ve bu siyasi harekete gönül vermiş herkesin vazifesi olmalıdır . Bu zor gündemde bu hassasiyetle düşünmeyen , bu hassasiyetle hareket etmeyen parti yetkilisi, hükümet üyesi, belediye başkanı kim olursa olsun ülkenin hayrına hareket etmediğini bilmesi gerekir. Allah devletimize, milletimize, dürüst yöneticilerimize zeval vermesin ancak bu kadar ayrıştırma gayretlerine rağmen eğer ortak bir istikbalde bu milleti toparlamak istiyorsak devletin milletin malına hakkına sahip çıkma, israf kontrolü, kaynakları doğru kullanma ve kullandırtma, adalet gibi hususlarda daha fazla iş işten geçmeden uyanma vaktidir ve toparlanma vaktidir.