Bir yerel seçim daha geride kaldı. Seçilen tüm belediye başkanlarını kutluyor, başarılı olmalarını diliyorum. Seçilemeyenlere geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Seçimin üzerinden aşağı yukarı bir buçuk ay geçti, daha bazı belediyeler de kutlamalar devam ediyor. Etsin şimdilik diyecek bir sözümüz yok. Çünkü her türlü tebriki hak ediyorlar. Biz de buradan bir daha tebrik ediyoruz ve bu tebriklerin bir an önce bitmesini temenni ediyoruz. Yeni seçilen Eyübiye belediye başkanımız her ay harcamaları yayınlayacakmış, bu şeffaflığı için, Eyübiye belediye başkanımızı kutluyorum, diğer belediyelere örnek olur inşallah. Yalnız Eyübiye belediyemizin açıkladığı harcama tablosunda henüz yatırım, proje ile ilgili bir kaleme rastlamadım. Böyle giderse bu belediyemizin yaklaşık 119 milyon T. Lirası borcunu ödemekten, korkarım yatırıma sıra gelmez. Belediyelerin borcunun olması çok doğaldır. Önemli olan, tüyü bitmemiş yetimin hakkının olduğu, beytül malın hırsız uğursuza yedirilmemesi, her kuruşun yerli yerinde harcanmasıdır.
Haliliye belediye başkanı sayın Canpolat’ın seçimlerde vaat ettiği, göbekli tepe kulesinin takipçisiyiz, unutmadık tez zamanda bununla ilgili adımların atılmasını bekliyoruz. Ceylanpınar belediye başkanının Ramazan çadırında verilen iftar yemeklerini kaldırıp, onun yerine bizzat fakir ailelere yardım yapılmasını destekliyor, diğer belediyelere de örnek olmasını diliyorum. Doğrusu bu iftar çadırları hiçte istenildiği gibi amaca hizmet etmedi, çok fuzuli israfa yol açtı diye düşünüyorum. Gerçek fakirleri bulup, ihtiyaçları giderilse daha yerinde bir hareket olur diye düşünüyorum.
Yeri gelmişken şunu da belirtmeden geçemeyeceğim. Geçmiş dönemlerden kalan, iki kamyon kum döküp veya iki çiçek ekerken görüntü alıp, bunu medyaya servis edip, çalışıyoruz mantığından lütfen vazgeçelim, medyalarda belediyelerimizin daha büyük projelerinin yer almasını bekliyoruz.
Yüksek Seçim Kurulu, İstanbul Büyükşehir belediye başkanlık seçimlerini iptal etti. Doğru yanlış, nihayetinde bu konuyla görevli bir hukuk kurumunun vicdani kararı. Gelin görün ki ağzı olan konuşmaya, herkes hukukçu olmaya başladı. Yahu bu kurumları bu kadar yıpratırsanız, bu kurumda görevli insanlardan nasıl doğru karar beklersiniz. Bırakında herkes kendi işini yapsın. Yok hukuk demek ille de bizden taraf karar vermesi demekse, o başka. Adamları sokağa çıkmamakla tehdit etmeler, …..yüzlerine tükürürler demeler bir sürü zırva. Kusura bakmayın, burası Türkiye ve burası siz inanmasanız da bir hukuk devletidir, dağ başı değildir, kimse kimsenin yüzüne tüküremez. Beni asıl üzen, Sayın İmamoğlu’nun televizyon ekranına çıkıp, 80 milyonun gözünün içine baka baka, eline sözde dört tane oy pusulası alıp, üç tanesinin sonucunun değişmediğini, neden İstanbul Büyükşehir belediye başkanlığı seçimlerinin iptal edildiğini soruyor. Bu zatın sadece İstanbul Büyükşehir belediye başkanlığı seçimlerine itiraz edildiğinden ve onun için YSK’nin böyle bir karar verdiğinden daha haberi yok galiba. Kalın sağlık ve esenlikle…